HASBİHAL...

      Tarihteki en şerefsiz toplum mühendisliği ila karşı karşıyayız.Ülkem resmen bir satranç sahasına dönmüş durumda.Konu 13 yıldır ülkeyi yönetenlerin rezilliği değil çok başka..Hatırlayın lütfen,ezeli rakipler ingiltere ve amerikanın 2013-2014 yıllarında oluşan bir an ki yakınlaşmalarını..!Konu musul-kerkük petrollerinin 100 yıllık kullanım hakkının vadesinin bitmesiydi ve buda  işid denen canavarı vucuda getirilmesinin önünü açtı..İsraili de bu mücadelede bir piyon gibi veya bir it gibi kullanıyorlar.İngiltere de gücü elinde tutanlar,kendilerine papalığın bir başkaldırısı olan abd projesine karşı yaklaşık 250 yıldır üstü kapalı savaş vermekteler.Ama menfaat ortak olunca işbirliği kaçınılmaz oluyor.Hatırlayın ingilizler Basra bölgesini ele geçirdiler ırak savaşında peki niye?Musul ve Kerküke giden yolun hakimiet noktası orasıdır da ondan..Yoksa bağdatın stratejik hiçbir önemi yoktu.Şimdi abd ezeli rakibi ve düşmanı iranla da yakınlaşmaya başlamış bizdeki ahmaklar şiayı dini gibi görüp içlerindeki ehli sünnet vel cemaat düşmanlığını titr haline getirenleri dost bildiklerinden şimdi şapa oturmuş durumdalar.Bir proje olan hesapta ''sır küpü'' de pek piyasada yok,niye böyle olaki acep? O kadar yetersizlerden oluşmuş bir zümreye Türk Devleti teslim edildi ki,yaptıkları her iş başka bir felaketi doğurdu.Şu anda Türk Milleti her tarafı ateşten olan bir çembere alınmış durumda..Buradan kurtulmanın yoluda basiret sahibi başka bir zümrenin gelip devlet kademelerine yerleşmesi ve tüm cerahati temizlemesidir.Yoksa her gün gelen şehadet haberlerinin bir daha gelmemecesine kesilmesi çok kolaydır.Bunun yöntemini bilen kadrolarda ülkemizde mevcuttur biiznillah.Ne kraliçenin gülünü ne de BOPun eş başkanını kaale alıyoruz. İhanetleri sabitleşmiş olanlarla işimiz olamaz artık.Türk kimliği taşıyan tüm kandaşların bir araya gelerek artık İslamın eski asrı saadet günlerine dönmesi için tüm gücleriyle çaba göstermesi lazımdır.O yüzden gayrı Türk unsurların devlet kademelerinden temizlenmesi şarttır.Türk ve İslam davası bir an dahi duramaz çünkü aksiyonerdir.Bizleri reaksiyoner olarak tanımlama gafletine düşenler tamamen yanılmaktadırlar.Bu algıyıda değiştireceğiz. Düşmana karşı uyanık olmalıyız,hayata karşı kendi bakış açımızla bakmalıyız,sağdan soldan yapılan ajitasyonlara,kolpalara itibar etmemeliyiz.Türk Devletinin ebedi felsefesi olan Devledi Ebedi Müddedi tez elden hakim kılmalıyız.Buda ilim ve irfanla,kitap okumayla gerçekleşecek bir olaydır.Bakınız tüm slav ülkelerinde devletler kendi ideallerini ilkokuldan başlayarak çocuklara aşılıyorlar peki bizde niye böyle bir şey yok?Biz Türklüğü ele aldık mı hemen faşistlikle suçlanıyoruz ne alakası varsa?Bu kadar gayri milliliğe karşın Türk Milletinin dimdik ayakta durmasıda alkışlanacak bir şeydir.apayrı bir hikayedir.enteresandır bizim tarihimizle ilişiğimizi kesmek için her türlü dümeni çeviriyorlar.Türk tarihi bir bütündür.İslam öncesi ve sonrası diye bir şey yok bir bütündür ve her kim bunu ayırmaya çalışıyorsa bilinsin ki kriptodur..!Uyanık olmalıyız.Kolpaya gelmemeliyiz.Allahın izniyle bu kadar saldırıya rağmen hala ayaktaysak demekki umut var..!Vesselam..!!

Fırat Çakıroğlu ve Ülküsüne ithaf edilmiştir..

              12 Eylül öncesi 5000 şehit vermiş bir davanın mensubuyum.Başbuğumun izinde Kızıl Elma denen o güzel ülküye aşık olmuşum.Bilenler bilir,biz ülkücüler günlük siyasetle ilgilenmeyiz bizim işimiz gönüllerledir. Son zamanlarda vatanımın her köşesine peydah ettirilen maşalar bir çok ülküdaşımı tehdit etmektedir. Defaatle konu adli yargılara intikal ettirilmesine rağmen ''niyeyse'' ilgilenilmemiş ve bu menfur hadise göstere göstere vuku bulmuştur.Fırat Çakıroğlu bozkurtçasına davasının peşinden gitmiş bir yiğit bozkurttur.Allah ondan razı olsun ve gani gani rahmet eylesin..Yüreğimde olan kesif acı hala dinmiyor ve içime akıttığım gözyaşları beni derinden etkiliyor..Öyle kötü bir hale düşürüldük ki.!Düşünsemde çıkar yolu bir türlü görecek dirayeti bulamıyorum.Burada dahli bulunan herkesin hesabını vermesi gerekiyor.Aşağıda duygularımı paylaşmak istiyorum.Çünkü yeter artık sabırlar taştı..!    
            Büyük işler başarabilmek için erdem gerekir.Dirayet gerekir.Atalarımız ne demiş vakti zamanında.. ''Büyük lokma ye,büyük konuşma'' ..Günümüz Türkiyesin de iktidar olanlar kağıttan aslanlar gibi sürekli kükrüyorlar ama ettikleri bir halt yok.Öyle rezil işler yapıyorlar ki; sürekli övündükleri Osmanlı yadigarlarını dahi korumaktan acizler.Bir de sanki çok iyi bişi yapmışlar gibi bunu televizyona çıkıp cümle aleme ilan ediyorlar. Ya Türkiyenin bu içersine düştüğü veya düşürüldüğü bu durumdan o kadar çok utanıyorum ki artık..!Çünkü ben bir birey olarak böyle idare edilmeyi hakketmiyorum.Vatanımda parya durumuna düşürülmek istemiyorum.Her türlü bölücü atraksiyona evet denilmesine rağmen elimde Türk bayrağı ile dolaşamıyacak hale düşmeye tahammül edemiyorum..Türklüğümü bir avuç sonradan olmayla tartışmaya dahi tenezzül edemiyorum.Bu onura bigane olan korkaklar kaçtığında bunlara destek vermiş olan kardeşlerimle kanlı bıçaklı olmak istemiyorum..Bana biçilen bu gömleği de giymek istemiyorum.Ben uysal bir koyun değilim, ben bozkurtçasına atası yaşamış ve onlara layık olmak isteyen bir Türk'üm..Bana kimse hürriyetimden taviz verdirtemez.Deli saçması birsürü şeyle memleketi istisgal eden çakallara bozkurtçasına bir duruş sergiliyorum. Bu öyle soylu bir şey ki kanının içersinde ki ihtişamı bulanlarla beraber büyük bir dalga oluşturuyoruz ve eminim ki bizim bu birlikteliğimiz çok şeylere kadir olacak..Derdimiz vatan..Art niyetimiz yok..Menfaat ve dünyalık ise hiç yok.! Kuytularda sünnetsizlerle el sıkışıp milletimizi satmak ise asla yok.Herkesi bizim saflarımıza davet ediyorum.Gelin biz bütün Türkler bir ordu olalım ve bağımsızlığımızı bir daha kazanalım.
             Herkesi bir bozkurt gibi,bir Türk gibi davranmaya davet ediyorum.Hoca Ahmed Yesevi Dergahından çıkıp tüm cihana yayılan o kutlu Kızıl Elma Ülkümüz için harekete geçmeye çağırıyorum..Aziz peygamberimiz Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Vessellemin yoluna icabete çağırıyorum.Türk Milleti Allah'ın yeryüzünde ki ordusudur..Bunu ehli küffara tekrar tekrar ispata çağırıyorum.Onların yegane korkusu Türk Milletinin titreyip kendine dönmesidir.Seyyid Ahmed Arvasi hocamızın dile getirdiği gibi eğer Türk Milleti kuvvetliyse İslamda o zaman kuvvetlidir.Bize o zamandan yaptığı daveti yinelemek istiyorum. Bizim Davamız Türk-İslam kültür ve medeniyetinin yeniden ihyası davasıdır, bu yolda gitmeye kanında Türklüğü ruhunda İslamı bulan herkesi davet ediyorum..
              Ey Osmanlı iddiasında bulunan soytarıların peşine düşen efendi,şunu bilesin ki kendi kanlarında problem olanlar asla olamıyacakları şeyi iddia ederler..Biz Türkistanda ki karındaşımızın derdiyle hem hal olup,mısırda ki Rabiaya da samimi fatihalar yollarken hiç düşündün mü acep senin mensubu bulunduğun zümre Türkistanda ki din kardeşine niye alaka göstermez?Riya denen çukura düşüp münafıklığın pençesinde debelenenler Allahın sonsuz sabrını test etmeye devam etsinler.Ben ve benim gibi düşünen temiz ve halisane inançlılarla Nizam-ı Alem için İlay-i Kelimetullah ülkümüzün peşinde gitmeye devam edeceğiz.Allah bizlere zafer vaad ediyor.. Sadece ilk adımı atmak gerek...!
               Değerli karındaşım Fırat Çakıroğlu Efendiye ithaf edilmiş bir yazıdır..

Aşka dair düşünceler..

Penceremde kar var,gönlü yaralı insanlar gibi soğuk ve nesnel

Paylaşamadığın duygular vardır ya hani,

Bu kar,o duyguların sembolu adeta..

Düşlerimde seni görüyorum beyazlar içersinde;

Meçhule koşuyorsun elinde kırmızı bir gül,

Yüreğine ateş düşmüş gibi:Gözlerinden süzülen yaşlarla...

Göğsümün kafesine dar gelmekte bu can

Her an fırlıyacakmış gibi delicesine atmakta,

Acep nedir bu hal diye soruyorum kendime;

Yoksa ufukta yepyeni bir aşk mı var?

Bilinmezlik denen illet bana da bulaşmış,

Bir türlü kendimle başbaşa kalamıyorum.

Çareyi bilsemde,kendimi izah edemiyorum..

Yepyeni bir hayata dair,

Keskin adımlar atacağım..

Sevda denen ilaçtan artık; bende tadacağım..
                                                           Şeref Sancaklı 18/02/2015

Türkiye'nin Vaziyeti

        Bu gün karlı bir İstanbul sabahında düşündüm,gerçektende bu dünyaya çok değer veren ve kendi şahsi menfaatleri için asla bir araya gelmez diye düşündüğün kişiler menfaat elde edebilmek için bir araya gelebiliyorlar.Bu konu aynen devletler arası ilişkilerde de böyle.!Siz hiç düşünebilirmiydiniz ki iki azılı düşman olan şii iran ve siyonist israel aynı menfaat için birlikte operasyon yapabilirler diye?Ve gene hiç düşünebilirmiydiniz ki,tüm sermayeleri din sömürüsü ve israel karşıtlığı olan ve bunu kullanarak iktidar olan bir parti israele el altından bir dünya para akıtsın..Politika denen riya dolu iğrenç oyunu hiç irdelemiyeceğim bile.!
       İran şii yıldızı için israelle anlaşmış durumda.Onlar için varsa yoksa kendi melun farisi düşünceleri,arzı mevdud olmuş olmamış asla ilgilenmiyorlar.İşidçi serkeşlerin gizli destekçilerinden biriside irandır.Ülkemizde de son yaşanan gelişmeler şunu gösteriyor ki galiba Türkiye de çok büyük bir yapılanma içersindelermiş.
       Türkiyede son 20 yıldır yepyeni bir plan ortaya konmaktadır..Orta Doğu da nüfus hareketleri terör kullanılarak demografik değişikliklere yol açılarak yapılmakta ve bölge ülkelerin nüfus yapısı süratle değiştirilmektedir. Buna müsaade etmiyecek tiynette olan yerel iktidarlar gizli bir el tarafından değiştirilmekte bunun içinde en etkili silah olan ekonomi kullanılmaktadır.Çünkü insanları açlıkla terbiye edebilirsiniz.! Şimdi Türkiyemiz çok tehlikeli bir uluslar arası satrancın tam ortasındadır.Bir taraftan ihanete teşne ve iktidarda olmazsa bütün yapmış oldukları elde patlıyacak olan erk kesim,diğer tarafta ülkemizde espiyonaj ve toplum mühendisliği çalışmaları yapan harici kesim..Bu iki kesim el birliği ile Türk'e düşman ne varsa onu yapmakta. İnanılmaz bir algı operasyonuyla insanlara düşünmek için dahi fırsat tanınmıyor.!Burada medya baş aktör. Medyayı kullanan iktidari kesim,kendi muhaliflerini susturabilmek için her türlü yozluğu gönül rahatlığı ile yapıyor,işin siyasi kanadı hukuk kurullarını egemenliği altına alabilmek için her türlü ahlaksızlığı yapmakta perva etmiyor. Görünen tarafta ise ülkenin bir bölümünün bağımsızlığını isteyen maşa örgüt efendileri tarafından istenildiği şekilde kullanıma zaten hazır.Türk Milletine gerçeği gösterebilecek kadrolar ise sessiz bir bekleyişle sabırla devlet ve millet menfaatine politikalar üretme gayreti içersindeler.Türkiye Cumhuriyetini kurmakla övünen kesim ise ciddiye dahi alınamayacak bir halde.
            Gerçekten ülkenin durumu çok vahim.Ahlaken sıfır seviyesine getirilimiş bir gençlik var,sıfır bilgi sahibi.Kendi kültürel dokularını hiç tanımayan bir gençlik.Atinin sahiblerine hiç te iyi bir emsal teşkil edilemedi yazık.Bu patolojik durumun ivedilikle teşhisi gerekli.İnsanlarımıza yeni bir umut vaad edilmeli,genlerimizde olanı hatırlatmalıyız.Türkiyede en tehlikeli olan şey nedir biliyormusunuz? Kendi genlerimizde olan ''asker millet'' duygusunu kaybetmemiz.Bunun içinde çok büyük şehirler kuruluyor ki,Türkler şehirli bir hale gelsinler. Bizler bozkırın çocuklarıyız şehir kültürünü iki nesil benimsersek bir sonra gelen nesilde asker millet kültü hiç olmaz.Asıl büyük tehlike işte budur.Bütün yapılan algı operasyonlarının temelinde işte bu gaye var. Günlük siyasetten tamamiyle uzak sırf bu planlara odaklanabilecek kadrolar kurulmalı ve bu hain planlara set çekilmelidir.Biraz izan lütfen.Zaman günü kurtarma değil torunlarımızı kurtarma zamanıdır.

Deneme Şiir 4

Sabahların zifiri karanlığında,ararken seni
Aslında senden daha değerli bir şey keşfettim,beni..

Anlamsız,mecalsiz dolaşıp duruyormuşum dünyada
Asıl meal tam önümdeymiş,bense her daim sefada!

Evliyalar buyurmuş çekil sen aradan,rabbin kalsın
Sekineti istiyorsan çare yok, emre uyacaksın!

Başka yerde huzur boşa arama tek kendi içinde;
Hiç kimse sana fayda veremez tek çare yüreğinde,

Aşkı ararsan sana tek aşk vardır onun adı yeter!
Aşkı devranda adına Muhammed Nebiyullah derler..!

Götürür karanlıktan aydınlığa ihlas bahçesine
Kavuşturur adı güzel olan, mutlak hakim rabbine..

Ey dünya,bırak beni,çekil aradan kavuşam ona;
Erişem güzel ve kadiri mutlak olan Allahıma.!

Dünyadır yalan olan; tek gerçek, adı Rahmanı Rahiym;
Hayret ki hayret ondan gayrısını ben niye seveyim?
                                                                               14/02/2015 Şeref Sancaklı

Sevdim seni,yaprakların solup dökülmeye başladığı bir hazan mevsiminde; Sevdim seni,radyoda sevda türküleri dinleyip tempo ile söylediğimde Sevdim seni,ayın ondördünde gökte ay,kalbimde güneş gibi parladığında, Sevdim seni,ömrüm gelip geçerken bir katre mutluluğu seninle tattığımda..
Şeref Sancaklı 13/02/2015