Çetrefilli hadiseler ışığında bazen insan düşünmeden edemiyor;''acaba başka bir ülkeye bu tip şeyler oluyor mu ?''Yiye yiye bitirilemiyen bir ülke Türkiye..Solcusundan en ''dindarına''gelen bütün siyasilerin bitiremediği bir ülke olmak Allahın bir lütfü mü yoksa bir cezası mı bilemiyoruz. O kadar rezillliğe rağmen vatandaşın hala aynı güruhu hemde el üstünde iktidarda tuttuğu bir yer olarak düşünürsek ''ceza''da olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz.Yıkılmaz denilen Osmanlı dahi 622 yıl sonucunda tarihte yerini almıştır.Osmanlı Sultanı dünya hükümdarı sıfatındaydı.Burada Allahın bize ibretlik bir ders verdiği aşikar..Günümüzde dünyevi güçlerin iktidar oyunu oynadıkları sahnenin tam orta yerinde ülkemiz bulunmaktadır.Bu iktidar sahnesinin sahibinin eskiden Osmanlı olması manidardır.Türkiye o kadar büyük bir miras yüklenmiştir ki misyonu asırlarca devam edecektir.Günlük siyasetin baş aktörleri uluslararası arenada aslında tahtada ismi yazan piyonlardan başka bişi değilller.Altı boş bir siyasi oluşum olan günümüz iktidar partisi zamanı gelince fişi çekilecek bir kukladır.Düşman asla uyumuyor efendiler.!Düşman aklınıza dahi getiremiyeceğiniz argümanları kullanarak aslında hakimiyetini tecelli ettiriyor.Dar kafalar gündelik siyasetle uğraşıyorlar ama düşünmeye başlamalıyız.Düşmanımız işte bize düşünmememiz için sürekli oyalayıcı şeyler meydana getiriyor.Bunda içerdeki iktidarı kukla olarak kullanıyorlar.. Son 20gündür Türkiye dış kaynaklı olduğu o kadar belli olan bir saçmalıkla uğraşıyor.Tabii bu arada meclisten el altından geçirilen belki de önümüzdeki 50 yıla hükmedicek yasaları kimsenin umursadığıda yok.Varsa yoksa o saçma park.İnsanlar artık uyanmalı..Gündelik siyaset oyunları ile uğraşmak yerine bu tip yasalara karşı gelmeli eğer icab ediyorsa..!Benim torunuma zarar getirecek bu tip kalkışmalar işte bunlar karşı gelmeye değer şeyler..Hercai bir komün hayali kurup orada 15gün kalmak fantezisi uğruna koca ülkenin 20günü gitti.Başımızdaki hainler sürüsü işte bu arada istediklerini elde ettiler.Milliyetçiliğim seçimle iktidara gelenlerin gene seçimle gönderilmelerini öngörüyor.Sokaklar da mücadele eskilerde kalmış bir hayal.!İşte o yüzden uyanmalıyız artık..Türk'ün fetret devri artık bitmeli.İdraklerimizi takım,müzik vesair saçmalıklardan arındırmalıyız.Bize hep bak dalda kuş var deyip saman altından su götürmesinler.! Açalım gözlerimizi..Bu ülkenin yegane kurtuluşu Türk Milliyetçiliğidir.Bu uğurda darağaçlarını hatimgah yapanların ruhlarıyla yürüyen bir kitle var şimdi..Gelin hep beraber MİLLİYETÇİ TÜRKİYE sevdasına destek verelim.Kendilerini dünyanın efendisi zannedenlere silleyi vuralım.. Bizler inanın fişi çekilecek kuklalar değiliz.Kimseye bir diyet borcumuzda yok..Bir tek Allaha bir can borcumuz var onuda vakti gelince emaneti geri vererek ödüyeceğiz.Bu DAVAnın sahipleriyle gelin kucaklaşın.Bakın bizde kendinizi bulacaksınız..Ahmet,Mehmet,Fatma,Ayşe biz her birimiz aynıyız.Türklük övüncümüz;İslam da şerefimizdir.!Dinimizi asla istismar etmedik.!Bizzatihi İlay-i Kelimetullah için şehadete ermek gibi bir gayeye de maliğiz.Dünyaya İslamla hükmetmek istiyoruz.Nizam-ı Alem için yürüyoruz.Gelin kollarımızı açtık,kutlu menzile hep beraber yürüyelim..
Bazı şeylerin ayırdın da olmak gerekli;hayat denen hengame kayıp gidiyor elimizden ve kişioğlu farkını göstermek zorunda hissediyor..Ben buradayım demek ancak nevi şahsına münhasır olmakla mümkün..Bizi biz yapan değerlerimizdir hangi cenahtan olursa olsun..!Tek gerçek ''İnna lillahi inna ileyhi raciun''....!ACUN KİMSEYE KALMADI,KALMAYACAKTA.!
17 Haziran 2013 Pazartesi
9 Haziran 2013 Pazar
DİYORLAR Kİ;
Diyorlar ki biz Taksim'i bir avuç bölücü,hain kızıla bıraktık.!Şimdi böyle söylüyenler baksınlar Ülkücü Hareketin tarihine..Asla sokaklarda başı bozuk,teşkilatsız bir tavır göremezler.. Çünkü bizim teşkilatçılığımızda feraset vardır.5 hamle ötesini görmek vardır.!Hani Allah-u Zül Celal ayeti kerimede buyuruyor ya''Sizin hayr zannettiğiniz şeylerde şer;şer zannettiğiniz şeylerde de hayr vardır lakin siz bilmezsiniz''bizim tavrımızda hep feraset ve ileri görüşlülük vardır.Anlık hezeyanlar bizim lügatimizde yoktur.Çünkü MHP diğer siyasi oluşumlara benzemez..Bizde emre itaat şiardır..Ülkücü teşkilatıyla daim olandır..Bunu bizim ''Ocak'ta''pişmeyenler anlıyamaz.O yüzden kıymetli Ülküdaşlarıma hasbel kader teşkilatlarıyla beraber hareket üzre olmalarını tavsiye ediyorum.
Diyorlar ki;sayın Devlet Bahçeli ülkücülere fren yaptırıp akp'nin ekmeğine yağ sürmektedir,Recep Tayyip'e stepnelik,koltuk değnekliği yapmaktadır.!Şimdi böyle söylüyenlere diyeceğim bir iki kelamımız vardır.Bakınız bu profillere..Diyenlerin ekseriyeti eskinin kızılı,haini ve darbe sonrası MHP çatısını terk edip başka siyasi oluşumlara katılanlar.Peki biz ülkücüler bu ne idüğü belirsizlerden akıl alacak kadar ferasetimizi kayıp mı ettik?Bu gün ''Rical-i Devlet'' olan saygıdeğer Devlet Bahçeli'ye sallayanların neredeyse tamamı dün Başbuğ Türkeş'e katil sıfatını takanlardır.Bu yapılan resmen zulmdür.!Biz Ülkücüler bunlara kanmayacak kadar basiret sahibiyiz..Sokaktaki cahil avam dese de ocakta pişenler bu oyuna kanamaz.Hamdolsun ki, 90larda iyi bir nesil yetiştirdik.Atasını,soyunu sopunu bilen,vatan sevdalısı bir gençlik yetiştirdik.Bugün atiye ümitle bakıyorsak bunun içindir.O yüzden bu uygulamaya konan tiyatroya,kolpaya kananlar bizden değildir.O kadar uyarma,o kadar izahate rağmen halen bunu sürdürenlerin iyi niyetinden bahsetmek söz konusu bile değildir.
Diyorlar ki;sayın Devlet Bahçeli neden bu kadar pasiftir.?Şimdi böyle diyenlerin agresiflikten ne anladıklarını irdelememiz lazımdır.Devlet terbiyesine haiz sayın başkan,argo jargonu kullanmaktan imtina etmektedir.Söyliyeceği ne varsa tertemiz bir Türkçe ile Türkmen beyi ağırlığına uygun söylemektedir.İki kelam edip kitleleri harekete geçirebileceğini bildiği halde Devlet-i Ebed-i Müddet şiarına uygun bir üslupla tavrını koymaktadır.Maalesef günümüzde özellikle medyada ki eşitsizlik,sergilenen tutarlı muhalefeti insanlara iletmekte zorlaştırıcı bir etken olmaktadır.Mitinglerden bile küçük puntolarla lütfen bahseden bir kısım medya ile ancak bu kadar kitlelere inilebilmektedir.Yoksa ki Devlet Bey gerek ekonomik,gerek sosyal,gerekse siyasi alanlarda gerekli muhalifliği layıkıyla yapmaktadır.Bazı eksiklerde göze çarpmakta ama kolayca düzeltilebilecek şeyler bunlar..Misal sayın başkan daha çok konuşma yapıp gündemi takip etmelidir bizce..Haftada bir meclis grubunda ve hali hazırda yapılan mitinglerdeki konuşmalar maalesef yetmemektedir.!Konjektürün hızla değiştiği günümüzde bu hıza ayak uydurulması elzemdir..
Hep bize yöneltilen soruları gündeme getirdik.Şimdi de biz bir kaç soru soralım..
1-Gezi parkı olayları esnasında jet hızıyla meclisten geçirilen TPAO kanunu ile kimler zengin edilmiştir.Bunun manası 2.kapütülasyonmudur?
2-Milli parkların imara açılması gibi Türkiyeye ihanet demek olan kanun niye alel acele olaylar sırasında geçirilmeye çalışılmıştır.Yoksa gelecek seçim zamanında rey için halka dağıtılan maddeler bitmiş ve bunları tekrar elde etmek için mali kaynakmı oluşturulmaya çalışılmaktadır.?
3-RTE Reyhanlı olayları esnasında neden yurt dışı gezisini iptal edipde yurtta olmamıştır.Tıpkı gezi sırasında olduğu gibi?
4-Israrla halktan gizlenen ve satılmış medyanında çanak tuttuğu diyarbakırda petrol çıkartılmaya başlandığı doğrumudur?
5-RTE ve hükümeti Suriye konusunda baltayı taşa vurmuştur.Şimdi Hizbul şeytan dedikleri örgütün şia olduğu ve düne kadar filistinde teşne oldukları neden saklanmıştır.?Gazze fatihi Erdoğan:)))
6-Bor madenleride TPAO genelgesine dahil olacakmıdır??
Diyorlar ki;sayın Devlet Bahçeli ülkücülere fren yaptırıp akp'nin ekmeğine yağ sürmektedir,Recep Tayyip'e stepnelik,koltuk değnekliği yapmaktadır.!Şimdi böyle söylüyenlere diyeceğim bir iki kelamımız vardır.Bakınız bu profillere..Diyenlerin ekseriyeti eskinin kızılı,haini ve darbe sonrası MHP çatısını terk edip başka siyasi oluşumlara katılanlar.Peki biz ülkücüler bu ne idüğü belirsizlerden akıl alacak kadar ferasetimizi kayıp mı ettik?Bu gün ''Rical-i Devlet'' olan saygıdeğer Devlet Bahçeli'ye sallayanların neredeyse tamamı dün Başbuğ Türkeş'e katil sıfatını takanlardır.Bu yapılan resmen zulmdür.!Biz Ülkücüler bunlara kanmayacak kadar basiret sahibiyiz..Sokaktaki cahil avam dese de ocakta pişenler bu oyuna kanamaz.Hamdolsun ki, 90larda iyi bir nesil yetiştirdik.Atasını,soyunu sopunu bilen,vatan sevdalısı bir gençlik yetiştirdik.Bugün atiye ümitle bakıyorsak bunun içindir.O yüzden bu uygulamaya konan tiyatroya,kolpaya kananlar bizden değildir.O kadar uyarma,o kadar izahate rağmen halen bunu sürdürenlerin iyi niyetinden bahsetmek söz konusu bile değildir.
Diyorlar ki;sayın Devlet Bahçeli neden bu kadar pasiftir.?Şimdi böyle diyenlerin agresiflikten ne anladıklarını irdelememiz lazımdır.Devlet terbiyesine haiz sayın başkan,argo jargonu kullanmaktan imtina etmektedir.Söyliyeceği ne varsa tertemiz bir Türkçe ile Türkmen beyi ağırlığına uygun söylemektedir.İki kelam edip kitleleri harekete geçirebileceğini bildiği halde Devlet-i Ebed-i Müddet şiarına uygun bir üslupla tavrını koymaktadır.Maalesef günümüzde özellikle medyada ki eşitsizlik,sergilenen tutarlı muhalefeti insanlara iletmekte zorlaştırıcı bir etken olmaktadır.Mitinglerden bile küçük puntolarla lütfen bahseden bir kısım medya ile ancak bu kadar kitlelere inilebilmektedir.Yoksa ki Devlet Bey gerek ekonomik,gerek sosyal,gerekse siyasi alanlarda gerekli muhalifliği layıkıyla yapmaktadır.Bazı eksiklerde göze çarpmakta ama kolayca düzeltilebilecek şeyler bunlar..Misal sayın başkan daha çok konuşma yapıp gündemi takip etmelidir bizce..Haftada bir meclis grubunda ve hali hazırda yapılan mitinglerdeki konuşmalar maalesef yetmemektedir.!Konjektürün hızla değiştiği günümüzde bu hıza ayak uydurulması elzemdir..
Hep bize yöneltilen soruları gündeme getirdik.Şimdi de biz bir kaç soru soralım..
1-Gezi parkı olayları esnasında jet hızıyla meclisten geçirilen TPAO kanunu ile kimler zengin edilmiştir.Bunun manası 2.kapütülasyonmudur?
2-Milli parkların imara açılması gibi Türkiyeye ihanet demek olan kanun niye alel acele olaylar sırasında geçirilmeye çalışılmıştır.Yoksa gelecek seçim zamanında rey için halka dağıtılan maddeler bitmiş ve bunları tekrar elde etmek için mali kaynakmı oluşturulmaya çalışılmaktadır.?
3-RTE Reyhanlı olayları esnasında neden yurt dışı gezisini iptal edipde yurtta olmamıştır.Tıpkı gezi sırasında olduğu gibi?
4-Israrla halktan gizlenen ve satılmış medyanında çanak tuttuğu diyarbakırda petrol çıkartılmaya başlandığı doğrumudur?
5-RTE ve hükümeti Suriye konusunda baltayı taşa vurmuştur.Şimdi Hizbul şeytan dedikleri örgütün şia olduğu ve düne kadar filistinde teşne oldukları neden saklanmıştır.?Gazze fatihi Erdoğan:)))
6-Bor madenleride TPAO genelgesine dahil olacakmıdır??
5 Haziran 2013 Çarşamba
ÜLKÜCÜLER KİMSEYE KUYRUK OLMAZ
Son zamanlarda meydana gelen kitlesel halk hareketlerinde herkesin aklında ve dilinde şu soru var.!''Ülkücüler nerede?''
Bizim teşkilat yapımızı iyi bilmeyen işkembeyi kübradan habire bizim genel başkanımıza sallıyorlar.Ülkücüler aksiyoner bir hareketten gelmenin zorunluluğuyla teşkilatla daim ve var olan bir topluluktur.Hamdolsun yaradana ki bizim kimseye verecek bir hesabımızda yoktur.Bu davaya gönül ve emek veren milyonlarca bozkurt mazide şan ve şeref bırakmıştır ve atiye de umutla bakmaktadır.Teşkilatçılığımız meşhurdur.Türk ananelerine tamamiyle uygun bilinçli bir aksiyon halindeyiz.Siyasi düşünce olarak ocakta pişmeyen akıllara bu yabancı gelmektedir.Oysa Ülkü Ocaklarında öğretilen ilk şey LİDER-DOKTRİN-TEŞKİLAT üçlemesidir.!Lidere tam itaat başarıya giden yolun anahtarıdır.Buna örnek olarak Çanakkale savaşında subayların şehit olması ile erbaşlara kalan komutanlığın en sonunda imama kalması onunda şehid olmasıyla en kıdemli ere geçmesini gösterebiliriz.Türk Türesinde ümeraya taat şarttır.Akbudun-karabudun ikileminde de bu hal mevcuttur.Bakınız Hüseyin Nihal ATSIZ romanlarında Türklerin teşkilatçılığını çok güzel ifade etmiştir.Bizim Türk-İslam Ülkücüleri olarak teşkilattan gayrı teşkilat içre taam ve hareket etmemiz düşünülemez.Bu zihniyetimize,öğretimize tamamiyle ayrı,ters bir şeydir.Bu gün bizleri eleştiren ömürlerinde bir defa da olsa bize rey vermemiş kimselerin lafları bizce havadadır. Türk-İslam Davasının neferleri geçmişte çok acılar çekmiştir.O zamanlarda bugün bize bu eleştirileri yapanların bir çoğu bize karşıt cephelerde bize karşı mücadele etmekteydiler.Peki bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dersek,konunun sıkça gündeme getirilmesinde art niyet aramak pekde yanlış sayılmaz.Maksat üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir.Gaye ülkücü gençliğin kaynayan kanı vesilesi ile sokaklara dökülmesidir.Bizler bu oyuna gelmeyeceğiz.Bu uğurda teşkilatla ayrı düşenler yarın çok pişman olacak davranışlarda bulunmamalıdırlar.Ülkücülüğe yeni alışanlar içinde aydınlatıcı telkinler yapıcak neşriyatların tavsiyesi şiddetle elzemdir.Her Ülkücü yürüyen bir Kur'an gibi olmalıdır.Çevresine örnek olmalı ahlaken üstün meziyetlerle donatılmalıdır Bunu sağlıyacak olan teşkilatlarımızdır.Herkese düşen görev en yakındaki bozkurta teşkilatçılığımızı öğretmektir.Bu şu ara en ihtiyaç duyulan şeydir.Çünkü insanlarımız neden teşkilatlarımızdan gayrı hareketlerde bulunmadığımızı anlayamıyorlar.Onlara bu iyice izah edilmelidir.Zaten 12 Eylül ve sonrasında bize karşı inanılmaz bir ajitasyon oldu tamamiyle bizi yanlış tanıttılar ve aslında olmadığımız pek çok şeyle itham ettiler birde dururp dururken akp ve politikalarının koltuk değneği demesinler bize.Oysa ki biz onların en büyük rakibiyiz.Chpyi zerre kaale almıyorlar tek hedef aynı pastadan pay alan biziz.Tüm ajitasyon hamlelerinin önüne set çektik artık başörtüsünü istismar edemiyorlar,hiç bir şeye kalkışamıyorlar,din de diyemiyorlar o yüzden tek gayeleri bizleri punduna getirip devre dışı bırakmak.Çok uyanık olup kolpaya gelmemeliyiz.Şunuda hatırlatmakta fayda var,ÜLKÜCÜLER KİMSEYE KUYRUK OLMAZ.!!
Bizim teşkilat yapımızı iyi bilmeyen işkembeyi kübradan habire bizim genel başkanımıza sallıyorlar.Ülkücüler aksiyoner bir hareketten gelmenin zorunluluğuyla teşkilatla daim ve var olan bir topluluktur.Hamdolsun yaradana ki bizim kimseye verecek bir hesabımızda yoktur.Bu davaya gönül ve emek veren milyonlarca bozkurt mazide şan ve şeref bırakmıştır ve atiye de umutla bakmaktadır.Teşkilatçılığımız meşhurdur.Türk ananelerine tamamiyle uygun bilinçli bir aksiyon halindeyiz.Siyasi düşünce olarak ocakta pişmeyen akıllara bu yabancı gelmektedir.Oysa Ülkü Ocaklarında öğretilen ilk şey LİDER-DOKTRİN-TEŞKİLAT üçlemesidir.!Lidere tam itaat başarıya giden yolun anahtarıdır.Buna örnek olarak Çanakkale savaşında subayların şehit olması ile erbaşlara kalan komutanlığın en sonunda imama kalması onunda şehid olmasıyla en kıdemli ere geçmesini gösterebiliriz.Türk Türesinde ümeraya taat şarttır.Akbudun-karabudun ikileminde de bu hal mevcuttur.Bakınız Hüseyin Nihal ATSIZ romanlarında Türklerin teşkilatçılığını çok güzel ifade etmiştir.Bizim Türk-İslam Ülkücüleri olarak teşkilattan gayrı teşkilat içre taam ve hareket etmemiz düşünülemez.Bu zihniyetimize,öğretimize tamamiyle ayrı,ters bir şeydir.Bu gün bizleri eleştiren ömürlerinde bir defa da olsa bize rey vermemiş kimselerin lafları bizce havadadır. Türk-İslam Davasının neferleri geçmişte çok acılar çekmiştir.O zamanlarda bugün bize bu eleştirileri yapanların bir çoğu bize karşıt cephelerde bize karşı mücadele etmekteydiler.Peki bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dersek,konunun sıkça gündeme getirilmesinde art niyet aramak pekde yanlış sayılmaz.Maksat üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir.Gaye ülkücü gençliğin kaynayan kanı vesilesi ile sokaklara dökülmesidir.Bizler bu oyuna gelmeyeceğiz.Bu uğurda teşkilatla ayrı düşenler yarın çok pişman olacak davranışlarda bulunmamalıdırlar.Ülkücülüğe yeni alışanlar içinde aydınlatıcı telkinler yapıcak neşriyatların tavsiyesi şiddetle elzemdir.Her Ülkücü yürüyen bir Kur'an gibi olmalıdır.Çevresine örnek olmalı ahlaken üstün meziyetlerle donatılmalıdır Bunu sağlıyacak olan teşkilatlarımızdır.Herkese düşen görev en yakındaki bozkurta teşkilatçılığımızı öğretmektir.Bu şu ara en ihtiyaç duyulan şeydir.Çünkü insanlarımız neden teşkilatlarımızdan gayrı hareketlerde bulunmadığımızı anlayamıyorlar.Onlara bu iyice izah edilmelidir.Zaten 12 Eylül ve sonrasında bize karşı inanılmaz bir ajitasyon oldu tamamiyle bizi yanlış tanıttılar ve aslında olmadığımız pek çok şeyle itham ettiler birde dururp dururken akp ve politikalarının koltuk değneği demesinler bize.Oysa ki biz onların en büyük rakibiyiz.Chpyi zerre kaale almıyorlar tek hedef aynı pastadan pay alan biziz.Tüm ajitasyon hamlelerinin önüne set çektik artık başörtüsünü istismar edemiyorlar,hiç bir şeye kalkışamıyorlar,din de diyemiyorlar o yüzden tek gayeleri bizleri punduna getirip devre dışı bırakmak.Çok uyanık olup kolpaya gelmemeliyiz.Şunuda hatırlatmakta fayda var,ÜLKÜCÜLER KİMSEYE KUYRUK OLMAZ.!!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)