Günümüz Türkiyesine Nesnel Bir Bakış

Günümüz Türkiyesine Nesnel bir bakış

              Her şeyden evvel bu günlere nasıl gelindiğini hatırlatmak gerekiyor.Biliyoruz ki Türkiye günümüzde ki garabete düşmeden evvel koalisyon hükümetiyle idare edilmişti.O koalisyon hükümetinin ülkede uyguladığı acı ekonomik tedbirlerin neticesi koalisyonu oluşturan partiler açısından hiç iç açıcı değildi.%22-23 oylardan koalisyonun 1.partisi %1'lere gerilemiş,2.partiside meclis dışında kalmıştı.Okyanus ötesinden icazet alıp,''Hocasına''ihanet eden bir grubun kurduğu yepyeni bir parti %35lerle çoğunluğu kat'i bir şekilde sağlamış ve efendilerinin talimatları doğrultusunda Türkiyeyi günümüzde ki karanlık günlere doğru getirmeye başlamıştı.Bir önceki hükümetin uyguladığı acı tedbirlerin sağladığı yararlardan ilk dönemlerinde oldukça yararlanmış olan iktidar partisi,2.seçimlerinde her türlü fetbazlıkla ülkenin kılcal damarlarına kadar hakim olmuştur.Ustalık dönemi dedikleri 3.iktidar dönemlerinde şımarıklıkları iyice artmış ve asıl hasım oldukları Türk Milleti'nin maddi manevi tüm unsurlarıyla mücadele etmeye başlamışlardır.Ne hazindir ki,Türk Milleti şimdiye kadar bu hainlerin emellerini farkedememiştir.Millet yeni yeni uyanmaya başlamış olup,bunun farkına varan iktidarın başındaki sahte kabadayı, şimdilerde milletin yegane umudu MHP'ye veryansın etmeye başlamıştır.O kadar büyük feryat figan ediyorlar ki duyanlar Türkiye de ihaneti Ülkücülerin ve Milliyetçi Hareketin mensubları yapıyor zannına kapılmaktalar.Bu tamamiyle hem suçlu hemde güçlü psikolojisinin getirdiği bir komplekstir.İşi o raddeye getirdiler ki nefretlerinden kendilerinin en büyük rakibi gördükleri MHP'sinin önceki dönemdeki bakanlıklarını dahi sorgulama terbiyesizliğine vardırdılar.Alınları pak olan MHP ve mensubları böyle ayak oyunlarına gelmiyeceklerini dosta düşmana göstermektedirler.Kolpadan tehditlere karınlarının tok olduğunu beyan edip,fezlekelere ilk imzaların bizzatihi genel başkan tarafından atılacağını deklare etmişlerdir.Yani bir bakıma gidere gider yapılmıştır.Kahpeliğin damarlarında ki soysuz kan gibi bedenlerinde dolaşanların bu tavra ne cevap vericekleri veya cesaret edip edemiyecekleri kendi midelerini ilgilendiren bir durumdur. Lakin durumun vehameti su götürmezdir.Türk Milletinin nasıl bir ihanet içre olduğu aşikardır. Düşmanı dışarıda aramak bundan sonra abesle iştigal olup gerekli cevapların seçimlerde verilmesi elzemdir.Diğer siyasi oluşum ise kendi geleneğinden olsa gerek aşina oldukları ihanet hareketlerinin başkaları tarafından yapılmasından şaşkınlık ve hicap duyuyor herhalde.Bu zamana kadar kimseye kaptırmadıkları ihanet oyununda artık belki de başa çıkamayacakları büyüklükte bir rakipleri var.