Yaklaşık olarak 32 yıldır futbol seyretmekteyim.İyi bir Fenerbahçeliyim.Bunca sene içersinde ben hep sporun birleştiriciliğini görmüştüm.Akp iktidara gelip spora elini attıktan sonra her işte olduğu gibi bu alanı da berbat etti.Artık onulmaz yaralar açılmış,spor ayrıştırıcı ve halkı kin ve nefret duyguları ile bölme aracı yapılmıştır bizzat iktidar tarafından.Ulusoy'u devirdikten sonra kendileri çalmış kendileri oynamıştır.Milletvekilleri kendi yörelerinin takımlarının şampiyon olması için alenen çalışmalar yapmış,manipülasyon yaparak kamuoyunu yönlendirmeye çaba göstermişlerdir.Her türlü girift ilişkinin,ayak oyunun oynandığı bir eser oluşmuştur.Şampiyonun sezon başında belirlenmesinden tutunda takımların gelir düzeylerinin eşitlenmesi adına bizzat devlet tarafından bazı takımlara ulufe dağıtılmış,kendi bileğinin gücüyle tesisler yapanlar bu tip yarışlara mecbur bırakılmışlardır.Akpnin cibiliyetsizliği bununla da kalmamış,gizli birtakım nedenlerle darbe yapılmaya çalışılmıştır.
3 Temmuz 2012 tarihinde belkide bir devrin geri sayımını bilmeyerek başlattılar.Kendisini neredeyse padişah ilan edicek kadar kaybeden RTE ve şürekası,okyanus ötesinden bir takım kişilerden de icazet alınarak polisle işbirliği içersinde düzmece belgelerle,aptalca şuçlamalarla bir kulübü idam etmeye çalıştılar.
Mensubu olmaktan gurur duyduğum Fenerbahçe ve taraftarının buna tepkisiz kalacağı asla düşünülemezdi.İnanılmaz bir teşkilatçılıkla Destansı BAĞDAT Caddesi yürüyüşüyle sisteme ilk şamar vuruldu.Yarın Allah kısmet eder de torunum olursa gururla anlatacağım bir hikayem var artık.Evet bende oradaydım.Kolpacılar büyük bir şok yaşamışlardı.Onlar Fenerbahçeliyi tanımıyor diğerleriyle karıştırıyorlardı.Oysa ki Fenerbehçe İTTİHAT geleneğinden gelir ve hiç kimseyi geride bırakmaz.Koca çınarın tek bir yaprağının koparılmasına müsade etmez.Başkan içerdeydi ama direniş sürüyordu.Manisa maçında ki 45bin kadın çocuk seyirci kolpayı yapanlara bir şamar daha vurdu.Başta iktidar kanadı olmak üzere ince ince oyunlarla alnımızın teriyle kazandığımız kupayı hırsızlara vermek istendiğini beyan etmeye başladılar.Büyük kumpaslar kuruldu ebedi rezil rakibimize altın tepsi içersinde şampiyonluk sunulmaya çalışıldı.Buda tutmadı çünkü Fenerbehçe yenilmezdi.Takımın yarısı gittiği halde son maçta yarım puan farkla rezillere şampiyonluğu verdik. Buna rağmen 3 gün sonra Türkiye Kupasında şampiyon olduk.
Peki bu süreçte ezeli reziller ne yaptılar?Daha kolpa patladığı anda yaylım ateşine başladılar. Bu ateş üfleyerek sönmez diyerek halkı galeyana getirici demeçler,bel altı sözler,TFF deki adamları vasıtalarıyla hakem tayinlerine kadar varan bir sezon yaşadılar.Buna rağmen başkanı içerde olan bir camiayı sadece o da hakem yardımlarıyla yarım puan geçebildiler.O kadar pahalı kadrolarına rağmen devlet desteği ile şampiyon olabildiler.Avrupaya ispiyonlarıda unutmuyoruz. Şimdiye dönersek kupa ağlakçıları,kahpeler yine en iyi bildikleri şeyi yapıyorlar.Siyasetin etekleri arkasına sığınarak yargıtaydan aksi bir karar çıkması için çabalıyorlar.Ama unuttukları bir şey FENERBAHÇE YENİLMEZ...
3 Temmuz 2012 tarihinde belkide bir devrin geri sayımını bilmeyerek başlattılar.Kendisini neredeyse padişah ilan edicek kadar kaybeden RTE ve şürekası,okyanus ötesinden bir takım kişilerden de icazet alınarak polisle işbirliği içersinde düzmece belgelerle,aptalca şuçlamalarla bir kulübü idam etmeye çalıştılar.
Mensubu olmaktan gurur duyduğum Fenerbahçe ve taraftarının buna tepkisiz kalacağı asla düşünülemezdi.İnanılmaz bir teşkilatçılıkla Destansı BAĞDAT Caddesi yürüyüşüyle sisteme ilk şamar vuruldu.Yarın Allah kısmet eder de torunum olursa gururla anlatacağım bir hikayem var artık.Evet bende oradaydım.Kolpacılar büyük bir şok yaşamışlardı.Onlar Fenerbahçeliyi tanımıyor diğerleriyle karıştırıyorlardı.Oysa ki Fenerbehçe İTTİHAT geleneğinden gelir ve hiç kimseyi geride bırakmaz.Koca çınarın tek bir yaprağının koparılmasına müsade etmez.Başkan içerdeydi ama direniş sürüyordu.Manisa maçında ki 45bin kadın çocuk seyirci kolpayı yapanlara bir şamar daha vurdu.Başta iktidar kanadı olmak üzere ince ince oyunlarla alnımızın teriyle kazandığımız kupayı hırsızlara vermek istendiğini beyan etmeye başladılar.Büyük kumpaslar kuruldu ebedi rezil rakibimize altın tepsi içersinde şampiyonluk sunulmaya çalışıldı.Buda tutmadı çünkü Fenerbehçe yenilmezdi.Takımın yarısı gittiği halde son maçta yarım puan farkla rezillere şampiyonluğu verdik. Buna rağmen 3 gün sonra Türkiye Kupasında şampiyon olduk.
Peki bu süreçte ezeli reziller ne yaptılar?Daha kolpa patladığı anda yaylım ateşine başladılar. Bu ateş üfleyerek sönmez diyerek halkı galeyana getirici demeçler,bel altı sözler,TFF deki adamları vasıtalarıyla hakem tayinlerine kadar varan bir sezon yaşadılar.Buna rağmen başkanı içerde olan bir camiayı sadece o da hakem yardımlarıyla yarım puan geçebildiler.O kadar pahalı kadrolarına rağmen devlet desteği ile şampiyon olabildiler.Avrupaya ispiyonlarıda unutmuyoruz. Şimdiye dönersek kupa ağlakçıları,kahpeler yine en iyi bildikleri şeyi yapıyorlar.Siyasetin etekleri arkasına sığınarak yargıtaydan aksi bir karar çıkması için çabalıyorlar.Ama unuttukları bir şey FENERBAHÇE YENİLMEZ...
Fenerbahçe zaten yenilmezdi bunu biz biliyorduk.3 temmuzdan bu yana da dost ,düşman herkez gördü.
YanıtlaSilNeden yenilmez? Çünkü taraftarı takımına inanılmaz bir aşkla bağlıdır.Çocuğuna olan sevgisi gibi sever takımını.
FENERBAHÇE ASLA YENİLMEZ !!